• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
 İŞ ve SOSYAL GÜVENLİK MÜŞAVİRİ
Muammer ÇİÇEK
0256 213 13 30
0542 278 15 75
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi4
Bugün Toplam5
Toplam Ziyaret45755
Üyelik Girişi
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar35.267435.4087
Euro36.331336.4768
Hava Durumu
Site Haritası

Sosyal Güvenliğin Gelişimi (V) 23.02.2018

SOSYAL GÜVENLİK KÖŞESİ

 

SOSYAL GÜVENLİĞİN GELİŞİMİ (IV)

 Değerli okurlar;

 Sosyal Güvenliğin,  Cumhuriyet döneminin 2003 sonrasını gelişmelerine kaldığımız yerden devam edersek; dördüncü başlığımız;

 d. Reformun Sebebi: Neo Liberalizm !

 Gündemden düşmeyen “Sosyal Güvenlik Reformu” tartışmaları yalnız Türkiye’ye özgü değildir. Bütün ülkelerde sosyal güvenlik sistemleri sorunlarla boğuşmaktadır. Bunun temel sebebi, “küreselleşme” ile neo-liberalizmin yükselişe geçişi ve çok uluslu şirketler emperyalizminin dünya ekonomisini alt üst etmesidir.

 İtalya’da 1994 yılında Berlusconi sosyal güvenlik reformu teklifi nedeni ile koltuğunu kaybetmiş, 1995 yılında Fransa’da Chirac benzer nedenlerle koltuktan düşmüştür. 2003’de Avusturya 50 yıldır ilk defa, emeklilik reformu yüzünden tüm ülkede grev ve gösterilere şahit olmuştur.

 Avrupa Birliği’nde sosyal güvenlik sistemlerinin asıl sorunu, nüfusun yaşlanması ve aktif sigortalı başına emekli oranının yükselmesinden kaynaklanmaktadır.  Türkiye’de ise nüfus yaşlanması yoktur ve çalışan nüfus oranı yaş ortalaması olarak gençleşmektedir. Türkiye’de buna rağmen sosyal güvenlik sisteminde açıkların yükselmesi, özellikle 1992 yılında emeklilik yaşının yeniden indirilmesi, sigortasız çalışma oranının yüksekliği ve sistemin kaynaklarının farklı yerlerde kullanılmasından kaynaklanmaktadır.

 ABD toplam ulusal gelirinin  % 14,6’sını, Almanya % 10,9’unu, Fransa % 9,7’sini sağlık hizmetleri için harcarken bu oran Türkiye’de % 6,5’tir.  Türkiye’nin her bir vatandaşı için yaptığı yıllık sağlık harcaması ABD’nin onda biri, Almanya ve Fransa’nın yedide biri düzeyine bile ulaşamamaktadır.

 e. Reform: Yarım Asrı Aşan Sosyal Güvenlik Hukuku Birikiminin Yok Oluşu!

 Reform, yarım asrı aşan sosyal güvenelik hukuku birikimini bir anda boşa çıkartmıştır. Kurumlar illa birleştirilecekse işe Bağ-Kur’un (Kendi Nam ve Hesabına Çalışanlar) isteğe bağlı sigortalılık esaslarıyla, SSK’ya iltihakı ile başlamak gerekirdi. 506 sayılı Kanunu esas alıp, iskambil destesi karar gibi diğer sosyal güvenlik mevzuatından da bazı hükümleri alan, bir çok konuda boşluk bırakması kaçınılmaz olan 5510 sayılı Kanunu hazırlayanlar, içinden çıkamadıkları konuları çıkartılacak yönetmeliklere havale etmişlerdir.

 Yine nüfusun tamamını eşit bir sağlık sigortası kapsamına alacağı iddia edilen Genel Sağlık Sigortası da, aslında ne nüfusun genelini kapsayabilecektir, ne de tam anlamıyla bir sigortadır. Asgari ücretin üçte birinden fazla geliri olan herkesin maaşına göre prim ödeyeceği ve sadece temel teminat paketi adı altında belirlenen bazı hastalıkların tedavisinin karşılanacağı, tedavi ve ilaç masrafları için ayrıca katkı payı alınacağı göz önünde bulundurulduğunda sigortalılar açısından ciddi hak kayıpları söz konusudur.

 Reform, öncelikli olarak mevcut kurumların kendi içindeki adaletsizlikler, denetim ve otomasyon sorunları çözülüp, mevzuattaki anlamsız farklılıklar giderildikten  ve ekonomiyi kayıt altına alıcı tedbirlerden sonra, uzun vadeli ve köklü reform çalışmalarına girişilmeliydi.

 Konuya sadece mali açıdan , sosyal güvenliğin Devletin sırtına yük teşkil ettiği yargısıyla yaklaşıp, işin sosyal boyutu göz ardı edilince, hele IMF baskılarıyla panik havasına girilince, reform faaliyeti faydadan çok zarar getirmeye başlamıştır. Batık bankalara ve ekonomiyi hortumlayanlara cömert davranan devletin, sosyal güvenlik konusundaki tutumu zaten bıçak sırtında duran toplumsal dengeyi iyice bozmaya yönelmiştir.

 Bu konuda savunulabilecek olan sosyal güvenliğin özelleştirilmesi değil, ancak “özerkleştirilmesi” olabilir.

 Gelecek yazımızda “TÜRK SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİ İÇİN ÖNERİLER” konusu hakkında özet bilgiler vereceğim.

Hoşça kalın, Sosyal Güvenlikle kalın..

Muammer Çiçek. 0542.278.15.75